Akvaryum Koyu: Teknemiz öncelikle uğrak noktası olarak akvaryum koyuna demirlemektedir. Bu koy Kekova'nın en güzel koylarından biridir. Görülmesi tavsiye edilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tersane Koyu: Kekova' nın batı ucunda bulunan tarihi kalıntılarla iç içe yüzebileceğiniz Tersane Koyu ikinci uğrak noktamızdır. Burada eşsiz manzara eşliğinde denize girebilir ve tarihe yolculuk yapabilirsiniz.

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Batıkşehir(Kekova Adası): Tersane Koyundan sonra rotamızı Batıkşehir'e (Kekova Adası'na) çeviriyoruz. Bu bölgede tarihi eserlerin korunması amacıyla teknelerin demirlenmesi  yasaklanmış olduğundan seyir halindeyken tarihi kalıntıları görmenizi sağlıyoruz. 8. yüzyıl civarında gerçekleşen depremlerle suyun altına gömüldüğü düşünülen bu bölge, aslında tümü ile kara parçası olan, bir bölümün çökmesi ve suların dolması ile Kekova adını alan bir adadır.

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

 

 

 

 

 

 

 

 

Korsan Mağarası: Batıkşehir'den sonra yönümüzü Korsan Mağarasına çeviriyoruz. Bu mağara, korsanlar tarafından kullanıldığı için adı Korsan Mağarası olarak kalmış ve adalar mevkinde bulunması nedeni ile de turizm açısından popüler olmuştur.

 

 

​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gökkaya Koyu: Korsan Mağarası çıkışında Gökkaya Koyu'na doğru ilerlemekteyiz. Bu koyda hem yüzme hem de yemek molamızı veriyoruz. Ayrıca koy içerisinde su sporları hizmeti veren bir işletme bulunmakta ve misafirlerimizin eğlenceli zaman geçirmesini sağlamaktadır. Yemek listesine menümüzden ulaşabilirsiniz.

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

 

 

 

Hamidiye Koyu: Gökkaya Koyundan sonra Hamidiye Koyuna teknemizi demirliyoruz. Tarihte önemli bir yere sahip olan bu koyda da yüzme molamızı veriyoruz. Ayrıca koyun önemini açıklayan hikayeye  aşağıda kısaca yer vermiş bulunmaktayız.

Hamidiye Kruvazörü, 1905 yılında Sultan 2. Abdülhamid tarafından İngiltere'de yaptırılarak teslim alınmış ve Osmanlı Donanması'na katılmıştır. Balkan ve Birinci Dünya Savaşı'nda Karadeniz, Ege ve Akdeniz'de düşman donanmalarına karşı mücadele eden kruvazör, Beyrut'tan Ege Denizi'ne dönerken 25-26 Şubat 1913 tarihinde iki gün boyunca dinlenmek, kazanlarını temizlemek ve kendisini takip eden düşman gemilerini şaşırtmak için Kekova Koyu'na demirlemiştir. Kruvazörün direkleri, demirlediği koydaki Kekova Adası'nın yüksekliği nedeniyle görülememiş ve düşman gemilerini atlatmıştır. Kruvazörün demirlediği koyun adına daha sonra ''Hamidiye Koyu'' adı verilmiştir. Hamidiye Kruvazörü'ndeki kahraman denizcilerin, konakladıkları iki günlük sürede koydaki kayalıklara çizip boyadıkları Türk bayrağı hala o görülebilmektedir. Ayrıntılı bilgi için bknz: https://www.kaptanhaber.com/rauf-orbay---34-hamidiye-kahramani--34-unutulmadi/21031/

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kaleköy(Simena):Simena antik kenti üzerinde kurulmuş olan Kaleköy'e ulaşım yalnızca teknelerle sağlanmaktadır. Kentin tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar inmektedir. Ortaçağ surlarının oluşturduğu iç kalede evler ve 19. yüzyıl gezginlerinin gördüklerini bildirdikleri günümüzde çok az sayıda blok taşı kalmış bir tapınak kalıntısı bulunmaktadır. Lykia'daki tiyatroların en küçüğüdür. Kıyıda harap durumdaki hamam, Lykia tipi kaya mezarları ve lahitleri, Roma dönemi duvar kalıntılar da görülebilen kalıntılar arasındadır. Kaleköy, Hamidiye Koyunun hemen yan tarafında bulunmaktadır. Burada hem köyün misafirlerimiz tarafından rahatça gezilmesi hem de  meşhur dondurmalarının tadına bakılabilmesi için uzun bir mola verilmektedir. Son durak yerimiz Kale Köydür. Turumuzun başlangıç ve bitiş noktası Üçağız Köyüdür.

​